Sendikalardan İnternet Sansürüne Karşı Basın Açıklaması

29 Haziran 2011 tarihinde Tekgıda İş’in çağrısı ile bir araya gelen TÜRK-İş ve DİSK’e bağlı Petrol-İş, TÜMTİS, TOLEYİS, Birleşik Metal-İş, Dev-Sağlık-İş, Limter İş ve İnternet Sansürüne Karşı Ortak Platform, SansüreSansür, Netdaş ve Alternatif Bilişim Derneği üyeleri, TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube Binası’nda internet sansürüne karşı basın açıklaması yaptı…

İnternet Erişimi Yurttaşın Temel Hakkıdır

Sansür ve Filtrelemeye Hayır

Seçim öncesinde çok tartışılan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar” başlıklı BTK Kurul Kararı 22 Ağustos’tan başlayarak internet dünyasını devlet kontrolüne alınmasını sağlayacak bir sansür girişimidir. Bu uygulamayla kullanıcılar BTK’nın belirlediği 4 internet filtresinden birini seçmek zorunda bırakılacak. Filtreyi aşmak suç sayılacak. Filtre kıstasları ise tamamen BTK tarafından belirlenecek.
Kamuoyunda rahatsızlık yaratan ve Türkiye’deki İnternet sansürü uygulamaları, giderek temel hak ve hürriyetleri kısıtlayıcı bir hal almaktadır. Bu konuda kaygı ve rahatsızlık içerisindeyiz. Tüm Türkiye’yi ve biz işçi sendikalarını yakından ilgilendiren İnternet sansürü uygulamalarına karşı itirazlarımızı ve önerilerimizi iletmek için bir araya geldik. 15 Mayıs tarihinde özellikle İstanbul’da sokaklara çıkarak “sansürsüz internet” talep eden 60.000 yurttaş’la dayanışma içindeyiz.

Mevcut uygulama sansürdür

Türkiye’de 2007 yılında 5651 nolu kanun ile birlikte yapılan düzenlemelerin ardından erişime engellenen sitelerin sayısı resmi olmayan rakamlara göre 20 bine yaklaşmıştır. Kamuya açık erişim sağlanan yerlerde zorunlu hale getirilen filtre sistemleri de 60 binden fazla siteyi engellemektedir. Bu sayı maalesef her gün artmaktadır. Erişimi engellenen sitelerin arasında öne sürüldüğü gibi sadece pornografi ya da benzeri içerikli siteler yoktur. Erişimi engellenen veya filtrelenen sitelerin önemli bir bölümü alternatif haber kaynakları, politik içerikli siteler, bazı sendika ve emek örgütlerinin siteleri, toplumun farklı kesimlerinin talep ve itirazlarını dile getirdikleri sitelerdir. Bu durum asıl amacın sansür olduğunu göstermektedir. Ayrıca İnternetin büyük birikiminin toplandığı önemli alan adları tek bir içerik/sayfa yüzünden engellenmekte ve bu birikimlere toplumun erişmesinin önüne geçilmektedir.

BTK Kurul Kararı hak ve özgürlüklere aykırıdır

Her şeyden önce BTK Kurul Kararı merkezi filtreler önermekte ve tüm trafiği bu filtreler aracılığı ile vatandaşlara sunmak istemektedir. Merkezi filtre uygulaması, devlet eliyle gerçekleştiği her durumda SANSÜRDÜR. Çünkü vatandaşın seçme, bilgiye erişme özgürlüğü elinden alınmakta, bilgi yurttaşlara ulaşmadan devletin ilgili teknokrat ve bürokratları tarafından engellenmektedir.
Bu süzme işlemini kimin nasıl yapacağı, yani ön görülen kara ve beyaz listelerin nasıl oluşturulacağı da belirsizdir. Ucu açıktır. Hükümetlere hassasiyetlerine göre liste hazırlama olanağı tanımaktadır. Gerçek yaşamda hükümetlerin, devletin ilgili bürokratik kurumlarının nasıl keyiflerince işleyip hak ve özgürlüklerimizi sınırladıkları ortadadır. Alan yasakları, grev yasakları, örgütlenme ve sendikal hakların önündeki keyfi, yasal olmayan engeller, devlet geleneği hakkında bize fikir vermekte, böylesi ucu açık bir filtreleme sisteminin nereye gideceğini göstermektedir.

Merkezi filtre çocukları koruyamaz

Elbette çocuk istismarının, nefret söyleminin ve benzer suçların internet mecrasında serbestçe yayılmasının önüne geçecek yasal düzenlemeler yapmak gereklidir. Dünya çapında çocuk pornografisi, çocuk istismarı, nefret suçu gibi konularda yapılan sınırlamalar sansür olarak nitelendirilmemektedir. Ancak internetin devlet kontrolüne alınması, merkezi filtre gibi uygulamalar iddia edildiği gibi çocukları koruyamamaktadır. Her gün yüz binlerce içeriğin üretildiği bir ortamı filtreleyebilmek mümkün değildir. Merkezi filtreleme çeşitli ülkelerde denenmiş fakat ya tepkiler sonucu ya da çözüm olmadıkları için terkedilmiştir. Çocuğu korumak ailenin görevidir. Aileler çocuklarını gerçek yaşama hazırladıkları gibi, çevrimiçi dünyadaki risklere karşı da hazırlamak sorumluluğundadırlar. Risklerden korunmak ancak eğitimle mümkün olabilir. Bu konuda eğitim kurumlarına, medyaya, sivil toplum örgütlerine, sendikalara büyük sorumluluk düşmektedir. Teknolojik gelişim ayrıca ailelere çocukları korumak için yeterli bireysel teknolojik olanaklar sağlamaktadır. BTK gibi kurullar bu alanda insanlara hizmet verebilir. Merkezi filtre hiçbir şart altında kabul edilemez ve asıl amacı sansürdür.

Ahlaki kaygı ve hassasiyetlerimizin istismarı

Çocukların risk olarak öne sürülmesi, maalesef toplumu ikna etmek için yaratılmış bir ahlaki gerekçedir. 2007′de 5651 nolu yasa çıkmadan önce benzer şekilde İnternet’in ne kadar kötü bir ortam olduğu medyada işlenmiş ve toplum hazırlanmıştır. Bu hükümetlerin her dönem başvurdukları, kritik konulara yurttaşları hazırladıkları kötü bir yönetme metodudur. Toplumumuz genel olarak çocuk ve aile konusunda hassastır. Bu hassasiyet maalesef istismar edilmektedir.

Toplumun bir parçası ve yurttaşlar olarak hepimiz bu konuda hassasız ve İnterneti güvenli kullanmak istemekteyiz. Fakat bu uygulamanın bunu amaçlamadığını, amacının sansürü derinleştirmek, İnterneti kontrol altında tutmak olduğunun farkındayız. Ne sansür ne de toplum hassasiyetlerinin istismarı demokratik toplumlarda kabul edilemez.
İnternet, işçi hareketleri, politik kampanyalar, hak mücadeleleri için artık vazgeçilmez bir mecradır. Düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarını genişletmesi, örgütlü bir toplum yaratma mücadelemize sağladığı yararlar, yönetme ve karar alma süreçlerine yurttaş katılımını arttırması açılarından ülkemizin geleceği için çok önemli bir olanaktır.

Birleşmiş Milletler, 4 Haziran’da gerçekleştirdiği oturumunda İnterneti temel bir insan hakkı olarak tanımıştır. Ayrıca, Avrupa Konseyi’nin Strasbourg’da 18 – 19 Nisan 2001′de gerçekleştirdiği konferansında onayladığı “İnternetin Evrenselliğini, Bütünlüğünü ve Açıklığını Korumak ve Geliştirmek” başlıklı kararı ise, internet erişimini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne eklemiştir. Her iki karar da, ilgili sözleşmelerde taraf olan Türkiye’nin iç hukukuna uyarlamakla yükümlü olduğu kararlardır.

Hükümeti ve ilgili kurumları

  • Kurul Kararını derhal ve acilen geri çekmeye,
  • İnterneti tehdit gören yaklaşımlarla hazırlanmış başta 5651 gelmek üzere tüm yasa ve yönetmelikleri adım adım gözden geçirmeye ya da iptal etmeye
  • Konunun muhatabı çeşitli STK’lar, odalar ve sendikalarla birlikte riskler kadar olanakları gören yeni düzenlemeler yapmaya çağırıyoruz.

Bu sansür girişimi 12 Eylül Anayasası’nın ve devleti vatandaştan üstün gören devlet geleneğinin bir ürünü olarak düşünce ve ifade özgürlüğünün önünde engellerin bir parçasıdır. Yeni Anayasa yapımı sürecinde düşünce ve ifade özgürlüğünü kayıtsız şartsız güvence altına alan düzenlemeler yapmak, 30 yıldır yaşanan bunca deneyimin ışığında, tüm siyasi aktörlerin görev ve sorumluğudur.

Sendikalardan İnternet Sansürüne Karşı Basın Açıklaması için 57 cevap

  1. kezban der ki:

    bu memlekette adı cumhuriyet hak ve hukuk eşitliği adı altında
    bir yaşamı idami ediyoruz. yada ettiğimizi sanıyoruz ve ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak hakkım olan konuşma ve düşünce özğürlügümün interenet yasagı ile başlayıp daha sonraki zamanlarda daha fazlası ile karşılaşmak istemiyorum adım kezban bilge kayış ben lise mezunu bir vatandaşım çok büyük okullar bitirmedim lakin bildiğim bir doğru varki bu alınan karar insan hak ve hürriyetlerine vurulmuş bir darbe vede düşünce ve paylaşıma vurulmıuş prangadır ne yani benim neyi ögrenip neyi ögrenmeyecegime neyi görüp görmeyeceğime ulaşacagım bilgilere bir başka beyinmi karar verecek kimin neye göre dogrusu benimde doğrum olacak nazi kampındamıyoz yoksa …………..

  2. Onur der ki:

    internete sansür değil sürat gerek.!!

  3. Sedat Mazlumoğlu der ki:

    21. yüzyılda bu resmen insanların kişilik haklarına bir saldırıdır. Arap ülkeleri hariç dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama mevcut değildir. Avusturalyada devlet internet ulaşımını hızlandırmak için her eve fiber optik kablo döşeyerek vatandaşına daha iyi internet hizmeti vermek için milyarlarca dolar harcamakta. Uyan ey vatandaş uyan bu akp hükümeti o güzelim TÜRKİYEYİ üçüncü dünya ülkelerinin gerisine taşımak istemektedir. Bir de utanmadan ileri demokrsi diye, TÜRKİYEYİ diktatörlüğe götürüyorlar. Basını hallettiler, şimdi de internet ulaşımını kontrol altına alıp vatandaşın bilgilendirilmesini ve uyanmasını önlemek istiyorlar. Açıkcası cahil kalıp devamlı onlara oy vermeniz isteniyor. Saygılarımla.

  4. Mert Caner der ki:

    “İnternet Erişimi Yurttaşın Temel Hakkıdır. sözüyle herşey açık ve net aslında.
    İnternet ortamında Türk ve yabancı sitelerden bilgi paylaşımı kesinlikle en büyük hakkımızdır. Bu hakdan bizi mahrum etme gibi şansları yok.
    Biz bu şansı onlara sunmuyoruz ve bu hakkı onlara vermiyoruz..

  5. Atakan ÖZGÜN der ki:

    Amaçları İran olmak değil. Türkiye’de kafalarındaki İran’ı yaratmak. İran benzetmesinden hiç hoşlanmam oysa saçma gelir bana. Adamlar bu ülkeyi çözmüşler, tarih okumuşlar. Bu halk ezelden beri ezilmeye alışmış. O yüzden bu ezikliği her şeye tamam deyişi padişahım çok yaşa zamanından gelme bir alışkanlık. Ondan ötürü amaçları kendi atlarını rahatça oynatabilecekleri sus pus olmuş kontrol altındaki robotlaştırılmış, aptallaştılımış halk ortamı. Zaten dış dünya ile ilgilendiğimiz yok % 70-80’lerimizin ama yılanın başını toyken ezmeliler ya o kalan dilimi de sindirip her şeyi garantiye almak amaç. Ama susmamalıyız ve NE GEREKİYORSA YAPMAYA HAZIRIM. keşke benim gibi düşünen 5 bin kişi daha olsa. Yani bu ülke için sonunu düşünmeyen 5 bin kişi…

  6. emre gülkan der ki:

    ben bu sansüre her bir hücremle karşıyım boyle bir antiliberal her hareketin karşısında sonuna dek savaşacağım.

  7. halit der ki:

    ww.ozinsan.com ADINDAKİ İNTERNET SİTEMİZ M.E.B MARİFETİ İLE TÜRKİYE’DEKİ BÜTÜN OKULLARDAN MAHRUM BIKARILMIŞTIR. BU GERÇEĞİ 07.06.2011 TARİHİNDE SABAHLEYİN OKULUMA GELDİĞİM AN FARK ETTİM.

    BURADAN M.E.B. SAKINCALI OLARAK GÖRDÜĞÜ SAYFALARIN NELER OLDUĞUNU BİZE İZAH EDEBİLİR Mİ?

    SİTEMİZDE HANGİ YAYINIMIZ VE BİLGİMİZ M.E.B AYDIN YÖNETİCİLERİNİ RAHATSIZ ETMİŞ Kİ ÇOCUKLARIMIZI “ÖZ İNSANIN” DÜNYASINDAN UZAK TUTMAYI KENDİLERİNE MARİFET GÖRMÜŞLER.
    arkadaşlar bu siteyi incelerseniz tamamen belgesel ve bilgi kaynağı olduğunu deneme yazılarından ibaret olduğunu görürsünüz. Öyle bir mantıkla karşılaşıyoruz ki belgeseli bile anlamıyor

  8. Kağan der ki:

    Yaşadığım ”cennet vatan”ın her alanda vurulmaya çalışılan manasız prangalar beni üzüyor.Bilişim çağını tam anlamıyla yaşamak isteyen bir genç toplum söz konusu ve bende bu kitlenin içerisindeyim.Böyle bir çağda, tam olarak çağın gereğine yani ”bilişim”e böylesine güzel adapte olunmusken bu getirilen yasak ve yasaklar çok büyük bir yüz karasıdır.

    Teşekkürler
    Kağan Aysu

  9. hakanys der ki:

    İnternette gönlüme göre sörf yapmak istiyorum.Bazı örümcek kafalı,yobazların sansür uygulamalarını kabul etmiyorum.Onlar kendi karanlık dünyaları ile ilgilensinler.

  10. ongun sanlı der ki:

    internetime dokunma

  11. Semih ÖZGÜLTEKİN der ki:

    İNTERNETİME DOKUNMASINLAR!!!

  12. Burak Celik der ki:

    İnternet sansürlenemez. Mağaralara taşınalım isterseniz sevgili Telekominikasyon Kurulu.

  13. s.a der ki:

    Bu sitenin sahibi kimse guzel demis kastılıyotrum.

  14. Tuba Yapa der ki:

    Merkezi filtre çocukları koruyamaz

  15. Apokrifal der ki:

    Dijital Fişleme ve İnternetin Ölümü

    İleri demokrasiyle yönetilen ülkemizde, 22 Ağustos 2011 den’ itibaren “internete yasal sansür” dönemine geçilecek

    Her internet kullanıcısı, “Aile”, “Çocuk”, “Yurt içi” ve “Standart” adlı filtrelerden birini seçmek zorunda olacak

    Bu filtrelerin hangi internet sitelerine girmemize izin vereceğini de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) belirleyecek

    BTK’dan şifre ve kullanıcı kodu almayanlar ise internete giremeyecek

    Bu kod, bir anlamda bizim internetteki TC kimlik numaramız olacak

    Girdiğimiz her site, aradığımız her sözcük; BTK tarafından izlenip, hanemize yazılacak
    Bir başka deyişle hem sadece devletin bizim adımıza seçip onay verdiği sitelere girebilecekmişiz hem de sanal âlemde attığımız her adımın hesabını vermek zorunda kalacakmışız…

    Türkiye Zaten 1 ocak 2011 den itibaren VP6 Ya Geçti Yani Artık Bilgisayarınız İnternete Bağlandığı anda İzlenmeye başlanıyorsunuz.

    İnternetten nereye nasıl ne şekilde girdiniz, ne kadar kaldınız, neler yaptınız, kimlerle konuştunuz, neleri izlediğiniz , neleri dinlediğiniz, neleri okudunuz, hangi sitelerde ne kadar kaldığınız, hangi dosyaları alıp – verdiniz , paylaştınız, bilgisayarınızı ne zaman açıp kapatıyprsunuz gibi bilgilerin hepsi artık denetim altında.

    T.C. Kimlik numaraları ile Fişlenmenin Diğer bir aşamasıda Yüztanıyan Kamera Sistemleridir.

    T.C. kimlik ile hepimiz Yasal olarak fişlendik artık devlet için bir insan değil sadece rakamız….

    Yazının dewamı için

    https://www.apokrifal.com/dijital-fisleme-ve-internetin-olumu/

  16. osman der ki:

    Ne açlık olsun ne baskı , ama eğer biri tercih edilmek zorunda bırakılırsa özgürlükten daha önemli ne olabilirki. Örnek olarak hapistesiniz masanızda kuş sütü bile var, öte yandan dışardasınız , köy,şehir dağbaşı farketmez açsınız ama özgürsünüz hiç birşey bulamazsanız, dağ yemişleri yer, pınarlardan su içer, bir şekilde ayakta kalırsınız .Yani özgürse soluduğunuz hava yeter.
    Ancak ( 52 yaşındayım ) Ben çocukluğumdan beri anladımki, biz ve bizim gibi şark kafalı ülkeler bu gerçeğin yıllarca farkına varamıyorlar ve bu gidişlede varamıyacaklar.
    Dev bir biberon verilmiş halkın ağzına içinde uzay çağında mağara yaşantısını isteyen din baskısı,cehalet, ve zeka gelişmesine engel olacak ne kadar iç/dış destekli promosyonların karışımı bir şurup var , içip içip uyuyor millet.

  17. Baran duman der ki:

    her yasak kendi isyancısını doğurur illaki bu filtre terminolijisini kıracak biride olur:)

  18. FIRAT der ki:

    İNTERNETİME DOKUNMA!

  19. Dilara der ki:

    İnternette sansüre hayır!!!

  20. Sosyal Medya der ki:

    biz arabistandamıyız ne nasıl saçmalıktır? şimdi tam olarak ne olacak durum?

  21. yasin der ki:

    İnternetimiz sanki çok kaliteli ve hızlıymış gibi bir de sansürle karşılaşıyor. Bravo! Alkış!

  22. VOLKAN ALTIN der ki:

    Biz internet site kurucularıyız. (web master). Bizim ekmeğimize bu yapılan kurşun sıkmaktır. ülkemizdeki saçma yasalar sayesinde bir çok sektör zarar bir çok sektör haksız kazanç sağladı. hükümetin bu yaptıkları artık ayıp seviyesindedir. internete “keyfe keder” filtre geldiği kanıtlanan filtre gelecekse bizim iflasımız demektir.

  23. Tarık Menteşe der ki:

    Helal olsun size %100 destek veriyorum!!!!

  24. Sansürle ilgili PCnet’te yazmış olduğum yazıyı bu platformda da paylaşmak istedim.

    https://parantezler.wordpress.com/2011/06/14/int-snsuru/

  25. sekip der ki:

    aynen katılıyorum,
    Hükümeti ve ilgili kurumları

    Kurul Kararını derhal ve acilen geri çekmeye,
    İnterneti tehdit gören yaklaşımlarla hazırlanmış başta 5651 gelmek üzere tüm yasa ve yönetmelikleri adım adım gözden geçirmeye ya da iptal etmeye
    Konunun muhatabı çeşitli STK’lar, odalar ve sendikalarla birlikte riskler kadar olanakları gören yeni düzenlemeler yapmaya çağırıyoruz.

  26. Merve Aykaç der ki:

    Sınırsız bilgiyi, özgür düşünceyi, gençliği ve Türkiye’yi durduramayacaklar. Ve biz susmayacağız!

  27. hasan günel der ki:

    insanların sevecekleri, nefret edecekleri,arzulayıp rededecekleri şeylere onların yerine karar vermekten vazgeçin artık.

  28. Guven Kaya der ki:

    İnternet de aynı hava su toprak gibi tüm insanların aynı hakla kullanabileceği bir ummandır. Bu yüzden özel hayata saygı duyulması ve bireylerin kendi inisiyatiflerine saygı duyulması gereklidir.

  29. MUSTAFA POLAT der ki:

    Hayatın tüm alanlarında Sansür’e HAYIR !

  30. Mehmet Özok der ki:

    Sansürsüz internet…

  31. Sezer der ki:

    Biz internetimize kısıtlama istemiyoruz…

  32. Ahmet UYANIK der ki:

    Boyun Eğmeyelim!

  33. Fatih der ki:

    Ben bir resmi kurumda görev yapıyorum .Çalıştığım kurumda kurumsal ağ kurulu bu nedenle en masum sitelere bile giremiyoruz. her girişimimde bloced websense diyor. Şimdi soruyorum bu hak ihlali değilmi. Bu ayıbı yapan bütün resmi kurumların inadına “YAŞASIN SANSÜRSÜZ İNTERNET”

  34. Raşit der ki:

    SAÇMA BİR ŞEY,OLMAMALI

  35. funda olgun der ki:

    bir destek de benden.. başka sözüm yok..

  36. emel der ki:

    saçmalık ya. İnsanların kendi kişisel alanlarına bu şekilde yasaklar getirilmemeli . hep erdoğan .@

  37. Yasin Sertkaya der ki:

    Bu ülkede yaşayan insanların ağzını kapattınız! kulaklarını tıkadınız! gözlerimizi de yumun ki üç maymunu oynayalım!!

  38. Yasin der ki:

    internetteki sansür hayatımıza özgürlüğümüze karışılması demektir nasıl normal durumda özgürlüğe karşılması suç ise durumda suçtur o bakımdan sansüre HAYIR!

  39. Tarık Yağmur Özükan der ki:

    sansüre hayır!!!

  40. anka onur aysu der ki:

    internet özgürlüktür kimseye özgürlüğümü devredemem !

  41. Volkan der ki:

    İnternetime Dokunma!

  42. yunus der ki:

    internetime dokun mAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA

  43. Sosyal Medya der ki:

    internetimize dokunmayın!

  44. Favori Forum der ki:

    Dokunmayın İnternetimizeeee!

  45. Yazarist der ki:

    Bence bu sansür herhangi sitelere değil hük. karşıtı siteleride vuracak bence altında yatan olay bu yani internet kısıtlanacak

  46. webmaster_1980 der ki:

    Bu insanlara vurulan zincirden başka nedir.. İnternet bilgi deryası denizi iken şimdi göl bile olamayacak.. Benim ve benim gibi düşünen herkesi bu sitede konuşmaya davet ediyorum… Unutmayınki başta ufak sansürler sonra belki de google bile yasaklı olacak!!! Bu bilinsin lütfen

  47. İnternet sansürüne Hayır !

  48. Redkit der ki:

    ya arkadaşım ne diye gelip benim internetimi sansürlüyorsun ben zaten girmek istemediğim veya girilmesini istemediğim siteyi kendim engelleyebiliyorum.engellerle bir yere varılmaz bunu anlayamamış bir zihniyeti kabul etmiyorum bırak herkes istediği gibi kullansın internetini ama amaç farklıysa tabi onu bilemem sansürlenmek istenen sadece cinsel içerikler vb. şeyler mi yoksa bunlar sadece görünen kısmımı

  49. aysegul der ki:

    Evet çocuklarımızı koruyalım. Cahillikten, anne baba istismarından,sokaktaki sapıklardan,bazı resmi görevli tecavüzcülerden koruyalım. Ama internetten korumayı kısıtlayarak değil anne baba eğitimleriyle,bedava filtre programlarıyla yapalım.İnternet hizmeti veren işletmeleri daha iyi denetleyelim.En önemlisi çocuklarımızı eğitelim, eğitirken kendilerini korumayı, iyi ve kötüyü,yanlışla doğruyu ayırabilmeyi öğretelim.Ve unutmayalım yasaklar daima dikkati o yöne çevirir.

  50. Bilgisayar Öğretmeni der ki:

    Şimdi şuna açıklık getirmek gerekir. İnternete sansür getiren yok. Bu uygulamayı doğru anlamak gerekiyor,birilerinin gazına gelip de anlamadan dinlemeden eylemler yapmaya gerek yok. Bu gereken birşeydi,şu açıdan:
    Çocuk istismarı yapan sitelerin gün geçtikçe artması,
    internet kullanım yaşının oldukça düşmesinden,
    MEB in Bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenlerini işten çıkarması ve böyle önemli bir dersi seçmeli yapacak kadar düşmesinden kaynaklı öğrencilerin bilgisayar kullanma bilincinin küçük yaşlarda verilememesi,
    emek hırsızlığının gün geçtikçe artması…

    birçok etken daha sayabilirim. Şimdi sansür olayına gelince,bunu kullandığınız arama motoru dahi yapıyor,peki onu neden kullanıyorsunuz hala ? gidip Google inc. in önünde sizlerde eylem yapsanıza ! Hayır işte öyle değil dimi..

    Bakın bu sansür değil kesinlikle,bu bir tedbirdir. Devlet bunun alt yapısını oluşturdu,kötü içerikli sitelere erişimleri engelleyen gençlerin yada her yaştan insanın zararlı içerik içeren herhangi bir şeyden kendini korumasını serbest bıraktı. Buna da isteyen geçecek,mecburiyet zorlama yok !

    Bir daha birşey yaparken iyicene araştırıp yapın,birilerinin gazına gelmeden önce doğruyu siz bulun. Zaten belli kimlerin bu insanları kışkırttığı,üstteki resimden gayet açık..

  51. matbaa der ki:

    Sansüre Karşı bir miting daha olsa yine katılırım , internetimize dokunmayın….

  52. antepburada.com der ki:

    https://www.antepburada.com

    site içerisinde hiçbir kötü içerik bununmamasına raman çocuk profilinde güvenli görünmüyordu. itiraz ettim.

    ben çocuk profili kullanıyorum iş yerinde :S

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir